Kasım 15, 2025

2007’den beri askıda bekliyordu! ABD Mavi Vatan’a bu kez Lübnan’dan saldırdı

Doğu Akdeniz’de Türkiye karşıtı planlar ilerletiliyor. En son Lübnan, GKRY ile 2007’de imzaladığı ama yıllardır onaylamadığı MEB sınırlandırma anlaşması için adım attı. Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, gelişmenin Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki etkisini zayıflatacağını vurguladı.

Lübnan Hükûmeti, 18 yıl sonra Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırlandırmasına onay verdi. 2007’de imzalanan ancak yıllardır askıda bekletilen anlaşma, Beyrut’taki yeni yönetimin Bakanlar Kurulu’ndan geçti. Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Lübnan Parlamentosu’nun da onayı gerekiyor.

Lübnan Hükûmeti bununla da kalmayıp Suriye’yi de işaret etti. Enerji Bakanı Joe Sadegh, “Kıbrıs’la sınır belirleme raporunu aldık, sırada Suriye ile deniz sınırı var.” dedi. Sadegh’in 10 Kasım’da Güney Kıbrıs’a resmî ziyarette bulunacağı açıklandı. Yunan basınına göre, Beyrut yönetimi “Türkiye’nin tehditlerinden çekinmeden” bu adımı attı. Anlaşma, Güney Kıbrıs-Lübnan-İsrail hattındaki 23. nokta ile Suriye’nin onayına bağlı 7. noktayı esas alıyor. Böylece ortaya çıkan hat, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığı tezlerini zorlaştırma potansiyeli taşıyor. Suriye’nin, Türkiye ile normalleşme sürecine rağmen ABD, İsrail ve AB baskısı altında bu plana karşı çıkamayabileceği öne sürülüyor.

GKRY daha önce İsrail ve Mısır’la MEB sınırlarını belirlemişti. Lübnan’ın da bu zincire eklenmesi, Doğu Akdeniz’de enerji diplomasisinin yeniden hareketlendiğini gösteriyor.

‘MAVİ VATAN’ DOKTRİNİ İÇİN ÖNEMLİ BİR KAYIP

Gelişmeleri Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı’ya sorduk. Yaycı, Lübnan ile GKRY’nin attığı adımın Türkiye için çok ciddi bir tehlike olduğuna dikkat çekti. Bu durumun, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin “Mavi Vatan” doktrini açısından da önemli bir kayıp olduğunu vurguladı:

“Bu gelişme, Türk dış politikasının Lübnan üzerinde etkili olamadığını göstermektedir. Lübnan üzerinde etkili olamayan bir dış politikanın Suriye üzerinde de etkili olamama ihtimali yüksektir. Kamuoyunda sıkça dile getirilen ‘Yunanistan üzerinde etkiliyiz, Suriye üzerinde etkiliyiz’ sözlerinin aslında çok da karşılığı olmadığı görülmüştür. Lübnan’da hükûmet bile tam anlamıyla kurulmamışken, Bakanlar Kurulu’nun bu kararı kabul etmesi; Yunan–Rum ikilisinin Lübnan üzerindeki etkisinin Türkiye’den çok daha güçlü olduğunu göstermektedir.

“Lübnan, Türkiye’nin yanı başındadır; ancak Yunanistan ve Güney Kıbrıs ikilisi, Lübnan üzerinde bizden daha etkili görünmektedir. Oysa deniz yetki alanlarının sınırlandırılması konusunda Türkiye ile Lübnan ve Türkiye ile Suriye arasında karşılıklı kıyılar bulunmaktadır. 462 bin kilometrekarelik ‘Mavi Vatan’ haritası da zaten bu gerçek üzerinden oluşturulmuştur.

“Lübnan’la yapılan deniz yetki anlaşmasının onaylanması, Türkiye açısından vatan toprağından feragat anlamına gelir. Suriye’yle de benzer bir durum yaşanmıştır. Her ne kadar ‘Suriye üzerinde etkiliyiz’ dense de bugüne kadar bir adım atılmamıştır. Suriye ile, hatta Filistin’le dahi deniz yetki alanı anlaşması imzalanmamıştır.”

Yaycı, “Korkarım ki yakında Suriye ile de bir ‘yan sınır anlaşması’ imzalanır ve bu, kamuoyuna ‘deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması’ olarak sunulmaya çalışılır.” dedi.

Yaycı, geçmişte Yunanistan ve Güney Kıbrıs basınında yer alan haberleri hatırlatarak, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Kaja Kallas’ın, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın kendisine “Türkiye’nin Suriye ile deniz yetki alanı (MEB) anlaşması imzalamayacağına dair söz verdiğini” ileri sürdüğünü hatırlattı. Haberlere göre Kallas, bu konuda Fidan’a doğrudan soru yönelttiğini, Fidan’ın da “Böyle bir niyetlerinin olmadığını ve söz konusu söylentilerin temelsiz olduğunu” söylediğini bildirdi. Kallas’ın ayrıca “Fidan’ın bana söylediklerinden şüphe etmem için hiçbir neden yok.” dediği iddia edildi. Yaycı, bu iddialar karşısında Dışişleri Bakanlığından açıklama beklediğini belirterek, “Eğer iddialar doğru değilse yalanlama yapılmalı, doğruysa da Türkiye’nin deniz hukuku ve ulusal çıkarları açısından gerekçeler kamuoyuna açıklanmalıdır.” ifadelerini kullandı.

Yaycı, “Suriye ile deniz yetki anlaşması imzalanmasının çok önemli olduğunu” belirterek Dışişleri’ne çağrıda bulundu.

KAYNAK:Aydınlık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Translate »