Şubat 24, 2025

TDT Genel Sekreteri: 2025, Türk devletleri arasında daha derin bir entegrasyon yılı olacak

Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri, Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev; teşkilatın gelecek planları, mevcut durumu ve uluslararası arenadaki yeri hakkında kapsamlı bir röportaj verdi.

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev; Kazakistan’ın resmi haber ajansı Kazinform’a verdiği bir röportajda; örgütün beklentileri, potansiyel genişlemesi ve diğer kilit konulara ilişkin görüşlerini paylaştı.

Geçen sene TDT’nin kurucu metni olan Nahçıvan Anlaşması’nın 15. yıl dönümü kutlandı. Teşkilat 16. yılına girerken Büyükelçi Ömüraliyev, örgütün zaman içerisindeki gelişimini, gerçekleşen röportajda değerlendirdi.

1990’LARDAN GÜNÜMÜZE TÜRK DÜNYASINDA İŞ BİRLİĞİ 

Teşkilatın resmî kuruluşu Nahçıvan Anlaşması’nın imzalandığı 2009 yılına kadar uzansa da, Türk iş birliği fikrinin çok daha eskilere dayandığını kaydeden Ömüraliyev, “Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından 1990’ların başında Türk dili konuşan ülkelerin ilk zirveleri yapıldı. Bu toplantılar, uluslarımızın bir araya gelme, karşılıklı anlayışı güçlendirme ve çeşitli alanlarda iş birliği için sağlam bir temel oluşturma yönündeki ortak arzusunu sembolize ediyordu. 2009 yılında Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye liderlerinin Türk Konseyi’ni resmen kuran Nahçıvan Anlaşması’nı imzalamasıyla bu arzu gerçeğe dönüştü. 2021 yılında İstanbul Zirvesi’nde Konsey, Türk Devletleri Teşkilatı olarak yeniden yapılandırılmış ve tam teşekküllü bir uluslararası kuruluş haline gelmiştir.” ifadelerini kullandı.

TDT KÜRESEL SAHNEDE DE ÖNEMLİ BİR OYUNCU HALİNE GELDİ

Teşkilatın nispeten kısa bir geçmişe sahip olmasına rağmen sadece bölgede değil küresel sahnede de önemli bir oyuncu olarak kendini kabul ettirdiğini belirten Ömüraliyev; 2011 yılından bu yana, ticaret ve ekonomik iş birliğinden eğitim, kültür ve sosyal politikaya kadar geniş bir yelpazede kilit kararların alındığı düzenli liderler zirveleri düzenlendiğini vurguladı.

“TDT, ORTAK DEĞERLER, DİL, KÜLTÜR VE TARİH ÜZERİNE KURULUDUR”

TDT’nin bir ittifaktan çok daha fazlası, köklü kardeşlik bağlarıyla birleşmiş bir aile olduğu için benzersiz olduğunu dile getiren Büyükelçi, şu ifadeleri kullandı:

“Çıkar odaklı örgütlerin aksine TDT; ortak değerler, dil, kültür ve tarih üzerine kuruludur ve salt siyasi veya ekonomik iş birliğinden ziyade birlik ve dayanışma ruhunu yansıtır. Türk Devletleri sadece ekonomi ve diplomasiyi ilerletmek için değil, ortak bir gelecek inşa etmek için bir araya gelen ortaklar değil, kardeşlerdir. Yüzyıllardır süregelen bu birliktelik, ortak bir miras, gelenekler ve geleceğe yönelik ortak bir vizyonla şekillenmiştir. TDT, iş birliğinin stratejinin ötesine geçmesini sağlayarak ‘Köklü Geçmiş, Güçlü Gelecek’ ilkesini somutlaştırır; bu, kopmaz bir akrabalık bağıdır.” 

TDT üyesi devletlerin örgüte ortak üyelikleri temelinde ikili ilişkilerini giderek daha fazla geliştirdiğini belirten Ömüraliyev, bu durumun yeni fırsatlar ve perspektifler yarattığını aktardı. Kardeşlik ruhunun ikili ilişkilerin derinleştirilmesi için teşkil ettiği temellere dikkat çekti. 

TEŞKİLAT 35’TEN FAZLA FARKLI ALANDA AKTİF OLARAK FAALİYET GÖSTERİYOR

Teşkilatın şu anda dış politika ve ticaretten enerji, yeşil ekonomi, turizm, dijitalleşme ve hatta uzay araştırmalarına kadar 35’ten fazla farklı alanda aktif olarak faaliyet gösterdiğini belirten Ömüraliyev, en heyecan verici girişimlerden birinin de uzay sektöründeki iş birliği olduğunu kaydetti. Bişkek’teki son zirvede üye devletlerin bu alanda birlikte çalışmak üzere bir anlaşma imzaladığını kaydeden Ömüraliyev, “En iddialı projelerimizden biri, önümüzdeki yıllarda fırlatılması planlanan ortak bir uydunun geliştirilmesidir. Bu uydu, daha iyi hava tahmini, afet önleme ve verimli tarımsal yönetim sağlayarak ülkelerimizin kalkınması üzerinde önemli bir etkiye sahip olacak ve mahsul veriminin değerlendirilmesi için değerli veriler sağlayacaktır.” bilgisini verdi.

Ömüraliyev; TDT’nin ülkeler arasında sürdürülebilir diyalog için kilit bir platform haline geldiğinin altını çizerken teşkilatın her geçen yıl bölgesel iş birliğini güçlendirmeye devam edeceğine ve küresel süreçlere önemli katkılarda bulunarak daha birbirine bağlı ve istikrarlı bir dünyayı teşvik edeceğine inandığını ifade etti. 

TEŞKİLATI YENİ ÜYELER BEKLİYOR MU?

Kendisine yöneltilen teşkilata ilerleyen dönemlerde yeni üyelerin katılıp katılamayacağı sorusuna Ömüraliyev, şu şekilde cevap verdi:

“2021 yılında örgütün yeniden yapılandırılmasıyla birlikte Nahçıvan Anlaşması’nda değişiklikler yapıldı. Yeni düzenlemelere göre, sadece bir Türk dilinin resmî veya devlet statüsüne sahip olduğu ülkeler üye veya gözlemci olabilir. Böylece genişleme kriterleri hiçbir belirsizliğe yer bırakmayacak şekilde net olarak tanımlanmıştır.”

TOPLAM GSYİH AÇISINDAN TDT ÜYE ÜLKELERİ DÜNYA GENELİNDE 12. SIRADA YER ALIYOR

TDT’nin üye devletler arasında ekonomik iş birliğini geliştirmek, ticareti iyileştirmek ve bölgesel entegrasyonu güçlendirmek için uyguladığı kilit girişimler ve projelerden bahseden Büyükelçi, şu açıklamayı yaptı:

“Bölgemiz Doğu ile Batı, Kuzey ile Güney arasında önemli bir kavşak noktasında yer almakta olup 4,5 milyon kilometrekarelik bir alanı kapsamakta ve yaklaşık 170 milyon insana ev sahipliği yapmaktadır. Bu stratejik konum, ticaret ve ekonomik işbirliğinin genişletilmesi için büyük fırsatlar sunmaktadır. Toplam GSYİH açısından TDT üye ülkeleri dünya genelinde 12. sırada yer almaktadır. Şu anda, toplam dış ticaret hacimleri 860 milyar dolar, ancak TDT içi ticaret bunun sadece  yüzde 5’ini oluşturuyor – yaklaşık 42.3 milyar dolar. Bu rakam hala nispeten düşük olsa da, eğilim cesaret verici: sadece birkaç yıl önce sadece yüzde 3’tü. Hedefimiz bu payı mümkün olan en kısa sürede yüzde 10’a çıkarmaktır. Aynı zamanda ülkelerimiz arasındaki ikili ticaret de artıyor.”

ORTAK TÜRK ALFABESİ

Röportajında Ortak Türk Alfabesine de değinen Büyükelçi, bu fikrin çeşitli platformlarda çokça tartışıldığını belirtti. Ortak Türk Alfabesi konusunda şu değerlendirmede bulundu:

 “Bu, ulusal alfabelerin yerini alma veya devlet düzeyinde standartlaştırılmış bir yazı dayatma girişimi değildir. Bunun yerine, halklarımız arasında karşılıklı anlayışı kolaylaştırmaya yönelik pratik bir adımdır. Bu tartışmanın kökleri, entelektüellerin, filologların ve tarihçilerin on yıllar önce bu kavramı araştırdığı Bakü’ye kadar uzanmaktadır. O zaman da şimdi olduğu gibi amaç aynıydı: Türk dillerini birbirleri için daha erişilebilir kılmak. Örneğin, bir gezginin tabelalarda daha kolay gezinmesi veya edebiyatın Türk devletleri arasında daha anlaşılır hale gelmesi bu girişimin doğrudan faydaları olacaktır. Dolayısıyla, birleşik bir alfabe kültürel yakınlaşma için bir araçtır ve halklarımızı birbirine yakınlaştırma arzusuyla dilsel bağları güçlendirir.”

11. ZİRVE TDT İÇİN DÖNÜM NOKTASIYDI

Kırgızistan’da gerçekleşen 11. Zirvenin teşkilat için önemli br dönüm noktası olduğunu belirten Ömüraliyev; zirvenin ana odak noktasını ekonomik entegrasyon, sürdürülebilir kalkınma, dijital gelecek ve güvenlik konularının oluşturduğunu ve Bişkek’te ülkeler arasındaki bağları güçlendirmeyi ve ortak girişimleri teşvik etmeyi amaçlayan 16 önemli anlaşma, karar ve protokolün imzalandığını kaydetti.

Öte yandan Büyükelçi, 2025 yılında Kırgızistan’ın dönem başkanlığında, ülkeler arasındaki bağları derinleştirmeyi ve iş birliğini Türk dünyasının ötesine genişletmeyi amaçlayan bir dizi etkinlik planlandığını ifade etti. “Bu etkinliklerin en önemlilerinden biri, ekonomik ve sektörel etkileşimi arttırmaya yönelik önemli bir adım olarak, TDT’ye üye devletlerin hükümet başkanları ve başkan yardımcılarının ilk toplantısı olacaktır.” açıklamasını yaptı.

Ömüraliyev, TDT’nin 2025 yılında Türk devletleri arasında önemli bir ilerleme ve daha derin bir entegrasyon yılı olmaya hazırlandığı yeni bir gelişmiş iş birliği ve stratejik büyüme aşamasına girdiğini vurgulayarak değerlendirmesini sonlandırdı.

Translate »