Eylül 5, 2025

ABD Hapishanelerinde Tutsak Emeğinin Etik Olmayan Şekilde Kullanımı

Lulit Shewan

Bu ülkenin hapishanelerinin sınırları içinde sömürücü bir emek ekonomisi mevcuttur. Bu, ceza adalet sisteminin temel bir unsurudur, ancak kamuoyundan büyük ölçüde gizlenmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde, tüm eyalet ve federal hapishaneler, çeşitli ıslah çalışma programlarının bir parçası olarak bir tür gönülsüz çalışmaya izin vermektedir. Hapishane emeği görünüşte gönüllü olsa bile, düşük ücretler (genellikle saatte 1 dolardan az) ve zorlu alternatiflerin varlığı, parmaklıklar ardındakilerin emeğine dayanan ve sömürü ve ötekileştirme döngüsünü sürdüren, özünde sömürücü bir sistem yaratmaktadır. Hapishane emeği, ceza adalet sistemindeki köklü sorunları derinleştirmekte ve işçi hakları, sosyal adalet ve hapsetme etiğinin kesiştiği noktaya çarpıcı bir ışık tutmaktadır.

Sömürücü Hapishane Emek Ekonomisi
Hapisteki erkekler ve kadınlar, atölyelerde, mutfaklarda ve tarlalarda çalışarak, hapislerinin çok ötesine uzanan mal ve hizmetler üretiyorlar. Mobilya imalatından gıda işlemeye, yangın söndürmeye ve çağrı merkezlerinde çalışmaya kadar, emekleri tedarik zincirlerini, şirket kârlarını ve tüketici pazarlarını besliyor. Ancak bu işçiler görünmez kalıyor, katkıları genellikle göz ardı ediliyor veya görmezden geliniyor. Emeklerinin metalaştırılması, yetersiz ücretlerin ve sınırlı hakların hüküm sürdüğü bir kırılganlık döngüsünü sürdürüyor. Hapishane endüstriyel kompleksinin karmaşık dokusunda, geçici reformların ötesine geçen derin bir zorlukla karşı karşıyayız. Tek bütüncül ve etik yaklaşım, bir paradigma değişimini, adaletin kendisinin yeniden tasavvurunu gerektiriyor. Bu bağlamda, hapisteki bireylere temel haklar verilmesini şiddetle savunuyoruz: gönüllü çalışmayı seçme ve adil ücret kazanma hakkı ve sendikalara katılma özgürlüğü. Bu haklar birer taviz değil; insan onurunun ve iradesinin onaylanmasıdır ve hapisteki insanların maddi koşullarını iyileştirmek için gereklidir.

Translate »