ABD İsrail’e 7 Ekim’den bu yana ne kadar askeri yardımda bulundu?
Söz konusu rakam, 1973 Arap-İsrail savaşı sırasında ve Mısır ile İsrail arasında tarihi bir barış anlaşmasının imzalanmasından sonra ABD’nin müttefikine yaptığı askeri yardım miktarını da geride bırakıyor.
ABD’nin askeri harcamalarını inceleyen yeni bir rapora göre, ABD geçtiğimiz yıl İsrail’e askeri yardım ve Gazze savaşının yol açtığı çatışmaların yönetimi için en az 22 milyar dolar harcadı.
ABD, 7 Ekim’de Hamas öncülüğündeki Filistinli grupların İsrail’in güneyine düzenlediği saldırılardan bu yana İsrail’e 17.9 milyar dolar askeri yardımda bulundu ki bu rakam iki ülke tarihindeki en yüksek askeri yardım miktarıdır.
7 Ekim saldırılarının ardından İsrail’i koşulsuz destekleme sözü veren Biden yönetimi, bazı ABD’li yetkililerin, milletvekillerinin ve İsrail’in saldırılarının Gazze, Batı Şeria ve şimdi de Lübnan’daki siviller üzerinde yarattığı yıkıcı etkiden endişe duyan pek çok insan hakları grubunun muhalefetine rağmen silah tedarikini istikrarlı bir şekilde sürdürdü.
Söz konusu rakam, 1973 Arap-İsrail savaşı sırasında ve Mısır ile İsrail arasında tarihi bir barış anlaşmasının imzalanmasından sonra ABD’nin müttefikine yaptığı askeri yardım miktarını da geride bırakıyor.
Bir karşılaştırma yapmak gerekirse, bu rakam aynı zamanda İsrail’in 1980’lerde Lübnan’da Filistin Kurtuluş Örgütü ile giriştiği savaşta, 15 yıllık Lübnan işgalinde ve 2006’da Hizbullah ile yaptığı savaşta aldığı miktarın da yaklaşık dört katıdır.
Brown Üniversitesi Watson Uluslararası ve Kamu İşleri Enstitüsü tarafından yayınlanan rapora göre ABD, 7 Ekim 2023’ten Eylül 2024’e kadar İsrail’e 6.8 milyar dolar dış askeri finansman ya da yardım sağladı.
ABD buna ek olarak 4,5 milyar dolarlık füze savunma desteği sağladı ve İsrail’in topçu mühimmatı üretimini desteklemek için 1 milyar dolar harcadı.
İsrail, Gazze ve Lübnan’ı vurmak için elindeki mühimmatları hızlı bir şekilde kullandı. Geçen hafta da balistik füze savunma sistemi Arrow’u devreye sokarak İran tarafından ateşlenen yaklaşık 180 balistik füzeyi durdurmaya çalıştı.
ABD ayrıca İsrail’e 4.4 milyar dolar değerinde ek silah sağlamak için kendi askeri malzeme stokuna da el attı.
Nisan ayında Biden, İsrail’e Demir Kubbe, David’s Sling ve Arrow Sistemini içeren mevcut üç katmanlı hava savunma sistemini güçlendirmek üzere tasarlanmış bir lazer füze savunma sistemi geliştirmesi için 1.2 milyar dolar sağlayan bir yasa tasarısını imzaladı.
Husi saldırılarına karşı İsrail’i savunmak ABD’ye milyarlarca dolara mal oluyor
ABD ayrıca, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları başladıktan sonra İsrail’i finanse etmek için 4,86 milyar dolar daha harcadı. Kongre, 2024 yılında ABD ordusunun İsrail’i hedef alan saldırılara karşılık vermesi için 2.4 milyar dolarlık ek bir bütçeyi onayladı.
Ekim 2023’te İran’ın desteklediği ve “direniş ekseni” olarak bilinen Şii milis gruplar İsrail’in yanı sıra ABD ve Batı’nın bölgedeki varlıklarına da kontrollü bir şekilde saldırmaya başladı.
Lübnan Hizbullahı 8 Ekim 2023’ten itibaren İsrail’e saldırmaya başladı ve sınırda kontrollü çatışmalar sürdü. Bu arada Irak’taki Şii milisler ABD üslerine saldırılar düzenlerken Yemen’deki Husiler de ticari gemileri ve ABD askeri gemilerini hedef almaya başladı.
Raporu hazırlayanlar, ABD’nin Kongre tarafından tahsis edilen 2.4 milyar doları çoktan harcadığını ve iki uçak gemisinin dönüşümlü olarak konuşlandırılmasını desteklemek için ek fonlara başvurmak zorunda kaldığını ifade ediyor.
Raporda, “Bir uçak gemisi taarruz grubunu işletmenin günlük tam yüklü maliyetinin 8.7 milyon dolar olduğu tahmin edilmektedir, bu da yılda 2.7 milyar dolara eşittir” ifadeleri geçiyor.
“Tüm bu faktörler göz önüne alındığında, ABD’nin bölgesel savunma için halihazırda tahsis edilmiş olan 2,4 milyar doların en az iki katını harcayacağını tahmin etmek makuldür”.
Husiler, şu anda ateşkes olmasına rağmen, Suudi Arabistan’ın pahalı hava savunma sistemleriyle vurmak zorunda kaldığı ucuz füzeler ve insansız hava araçlarını kullanarak bu ülkeyle yıllarca süren bir savaşa girdiler. ABD de Kızıldeniz’de devriye gezerken aynı sorunla karşı karşıya.
Pentagon’a göre USS Eisenhower uçak gemisi vurucu grubu bölgede devriye gezdiği dokuz ay boyunca Husi hedeflerine 135 Tomahawk kara saldırı füzesi ve 155 standart tipte füze ateşledi ki bu da yaklaşık 800 milyon dolara denk geliyor.
Raporda, “Bu hızla giderse Pentagon’un önümüzdeki birkaç ay içinde en az 1,5-2 milyar dolarlık bir acil durum fonuna daha ihtiyaç duyması muhtemeldir” diye yazdı.
İsrail gelecekteki askeri yardım için 20 milyar doları güvence altına aldı
Gazze’ye yönelik savaşından önce dahi İsrail, yılda yaklaşık 3.8 milyar dolar alarak ABD’nin en büyük askeri yardım sağladığı ülke konumundaydı. Bu yardımın çoğu ABD Dış Askeri Yardım Finansmanı’ndan geliyordu. Brown’ın bahsettiği 17.9 milyar dolar eski ödeneği de hesaba katıyor.
Brown Üniversitesi’nin çetelesi, ABD vergi mükelleflerinin İsrail’in güvenliği için harcadığı paranın geçtiğimiz yıl nasıl arttığının altını çiziyor. Ancak raporu kaleme alanlar bunun muhtemelen düşük bir tahmin olduğu konusunda uyarıyorlar.
ABD’nin Orta Doğu’daki en yakın müttefiki olan İsrail, Amerika’nın savunma sanayii ile iç içe geçmiş durumda ve eski siparişlerden düzenli olarak askeri malzeme alıyor. Biden yönetimi ayrıca Ekim 2023’ten bu yana İsrail’e kongre bildirimi gerektiren değerin altında kalan en az 100 silah anlaşması yaptı.
Raporda imzası bulunanlar, “Ekim 2023‘ten Eylül 2024’e kadar ABD’nin İsrail’e yaptığı 17,9 milyar dolarlık güvenlik yardımı, ABD’nin bu savaşa verdiği desteğin ancak zaman içinde belirlenecek olan tam değerinin çok küçük bir kısmıdır” dedi.
İsrail ve ABD geçtiğimiz yıl içinde yeni askeri yardım anlaşmaları da imzaladı. Ağustos ayında Biden yönetimi İsrail’le 20.3 milyar dolarlık yeni yardım anlaşmaları imzalandığını duyurdu. Ancak anlaşmada yer alan yeni F-15 savaş uçağı teslimatları gibi bazın uzun soluklu desteklerin tamamlanması birkaç yıl sürecek.
ABD, Orta Doğu’daki birçok ortağıyla güvenlik bağlarını sürdürüyor ancak İsrail’in çeşitli avantajları var.
ABD’nin Dış Askeri Finansman programından en büyük desteği alan ikinci ülke olan Mısır’ın aksine İsrail, askeri alımlarını “nakit akışı” finansmanı olarak bilinen bir süreçle, yardım Kongre tarafından onaylanmadan önce finanse edebilmektedir. Bu kredi şekli İsrail’in savaş uçakları gibi yüksek meblağlı askeri malzemeler almasına ve ödemeyi geleceğe ertelemesine olanak tanıyor.
ABD ayrıca İsrail’in komşularına karşı “niteliksel askeri üstünlüğünü” korumasını sağlamak için diğer ortaklarına yüksek teknolojili askeri satışlar konusunda da İsrail ile işbirliği yapıyor. Örneğin, BAE’nin İsrail ile ilişkileri normalleştirme kararının bir parçası olarak, hükümet BAE’ye F-35 savaş uçaklarının satışına karşı çıkmayacağını söyledi. Bu anlaşma, ABD’nin BAE-Çin savunma bağlarına ilişkin endişeleri nedeniyle suya düştü.