Aralık 24, 2024

Biden, Erdoğan’a ‘IMF’ten kredi’ sözü mü verdi?

ABD’li gazeteci Seymour Hersh, kişisel blogunda ABD Başkanı Joe Biden’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a İsveç’in NATO üyeliğini onaylaması karşılığında IMF’ten 11-13 milyar dolarlık kredi sözü verdiğini öne sürdü.

Gazeteci Seymour Hersh, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsveç’in üyeliğini onaylamak üzere anlaştığı Vilnius’tali NATO Zirvesi hakkında dikkat çekici iddialarda bulundu.

Hersh, Biden’ın Erdoğan’a karşı ‘zaferini’ oluşturan başlıca etkenin Türkiye’nin ‘ciddi mali sıkıntıları’ olduğunu yazdı.

Öte yandan Hersh, yazısında, ‘Biden’ın vesayeti altındaki Erdoğan’dan daha iyi ne olabilir?’ sorusuna yer verdi.

Hersh’ün yazısından öne çıkan satır başları:

Şiddetli Demokratik kaygının gerçek belirtilerine gelince: Joe Biden ihtiyacı olanı bu haftaki NATO zirvesinden önce bir şekilde, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın içini dışına çıkararak ve İsveç’in NATO üyeliğini destekleyeceğini açıklatarak, Vladimir Putin’i reddetmesini sağlayarak aldı.

‘KAMUOYUNA YANSIYAN HİKAYE: F-16’

Biden’ın durumu kurtaran darbesiyle ilgili kamuoyuna yansıyan hikaye, Amerikan F-16 avcı bombardıman uçaklarını Türkiye’ye satmayı kabul etmesiydi.

‘GİZLİ BİR HİKAYE ANLATILDI’

Bana Erdoğan’ın dönüşüyle ilgili farklı, gizli bir hikaye anlatıldı: Biden, Uluslararası Para Fonu IMF tarafından Türkiye’ye çok ihtiyaç duyulan 11-13 milyar dolarlık bir kredi limitinin sağlanacağına söz verdi.

Gelişmeler hakkında doğrudan bilgisi olan bir yetkili bana, “Biden’ın bir zafer kazanması gerekiyordu ve Türkiye ciddi bir mali stres içinde” dedi.

Türkiye geçen Şubat ayındaki depremde 100.000 kişiyi kaybetti ve yeniden inşa edilmesi gereken dört milyon binası var.

Biden’ın vesayeti altında “Erdoğan’dan daha iyi ne olabilir?”

New York Times muhabirleri, Biden’ın Pazar günü Avrupa’ya uçarken Erdoğan’ı aradığını söyledi.

‘RÜŞVETTEN SÖZ EDİLMEDİ’

Times’ın bildirdiğine göre Biden’ın hamlesi, ona Putin’in “tam olarak istemediği şeyi: genişletilmiş, daha doğrudan bir NATO ittifakını” elde ettiğini söylemesini sağlayacaktı.

Rüşvetten söz edilmedi.

Dış İlişkiler Konseyi’nden Brad W. Setser’in Haziran ayında yaptığı bir analiz olan “Türkiye’nin Artan Bilanço Riskleri” ilk iki cümlede her şeyi söylüyordu: Erdoğan yeniden seçildi ve “şimdi görünen felaketten kaçınmanın bir yolunu bulmak zorunda, eli kulağında bir mali kriz olabilir.”

Setser’e göre kritik gerçek, “Türkiye, kullanılabilir döviz rezervlerini gerçekten tüketmenin eşiğinde ve temerrütü önlemek için tüm altınını satmak ile IMF programının acı hapını yutmak arasında bir seçimle karşı karşıya.”

Türkiye’nin karşı karşıya olduğu karmaşık ekonomik sorunların bir başka kilit unsuru da, Türk bankalarının ülkenin merkez bankasına çok fazlasıyla borç vermesi.

“Türkler fonları geri isterse, bankalar yerel dolar mevduatlarını ödeyemezler” diyor Setser.

Rusya için ironik bir durum ve Kremlin’deki büyük öfkenin bir nedeninin, Putin’in Erdoğan’a destek için Rus gazını krediyle sağladığı ve Botaş’tan ödeme talep etmediği söylentisi olduğu belirtiliyor.

Erdoğan, Rusya’ya karşı savaşında kullanılmak üzere Ukrayna’ya insansız hava araçları satarken, Putin’in cömertliğini de kullanıyor.

Türkiye, Ukrayna’nın ürünlerini Karadeniz üzerinden taşımasına da izin verdi.

Tüm bu Avrupa siyasi ve ekonomik ikili ticareti, açıkça ve göz önünde yapıldı.

Amerika Birleşik Devletleri’nde ikiyüzlülük, çok daha farklı şekillerde tertipleniyor. 

NE OLMUŞTU?

Türkiye, İsveç ve NATO’nun Vilnius’taki üçlü görüşmesi sonrası yapılan açıklamada, Türkiye’nin, İsveç’in NATO’ya Katılım Protokollerini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sevk edeceği, İsveç’in de Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik sürecinin canlandırılması konusundaki çabaları destekleyeceği bildirilmişti.

Kaynak: veryansintv

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Translate »