Kasım 16, 2024

Erozan, Türk-Amerikan ilişkilerinde AK Parti Hükümeti’ni suçladı, çözüm ürettiklerini iddia etti.

ABD’li devlet yetkilileriyle görüşme yapan İyi Parti Uluslararası Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Erozan’dan yeni açıklamalar geldi. “ABD’ye hamburger yemeye gelmedik” diyerek CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ziyaretine gönderme yapan Erozan, önceki demeçlerinde bildirdiği 13 başlığın ‘Türkiye ile ABD arasındaki sorunlar’ olduğunu söyledi. Erozan’ın Türkiye ile ABD arasındaki sorunlardan AK Parti Hükümeti’ni sorumlu tutması dikkat çekti.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ziyaretinin ardından ABD gezisine çıkan İyi Parti heyetindeki Erozan, önceki akşam ABD’den KRT’ye bağlanarak ABD’de yapılan görüşmedeki 13 başlığın ‘Türkiye ile ABD arasındaki sorunlar’ olduğunu kaydetti. Erozan Türk-Amerikan ilişkilerinde Türkiye’yi suçladı. S-400, Doğu Akdeniz ve Suriye’nin de aralarında yer aldığı “11 sorunu” iktidarın yarattığı meseleler olarak sıraladı.

Altılı masanın iki büyük partisinin ABD çıkarmaları ‘icazet turu’ olarak yorumlanmıştı. Kılıçdaroğlu’nun gizemli görüşmeleri ve Erozan’ın programıyla ilgili yeterli bilginin bulunmaması gündem olmuştu.

‘AMERİKA’NIN PENCERESİNDEN’
Erozan “Türk-Amerikan ilişkilerindeki sorunları, biraz da Amerikalıların penceresinden görerek, temas mı yürütüyorsunuz?” sorusuna “aynen” yanıtını verdi. “İcazet” tartışmalarına ilişkin, “Bizde icazeti verecek olan sadece sandıktır” ifadelerini kullanan Erozan şöyle konuştu:

“İktidara gitmek arayışıyla bir çalışma içerisindeyiz. Sadece ABD’yle değil, bütün ülkelerle ilişkilerimizi normal bir düzene getirmemiz lazım. Bizim kaybedecek vaktimiz yok. Türkiye 20 senede çok şey kaybetti. Hazırlıkları şimdi yapıyoruz, uygulamayı iktidara geldiğimizde hiç vakit kaybetmeden yapacağız… Şu an benim elimde 13 tane sorun var Türk-Amerikan ilişkilerinde. Bunlardan ikisi eskidir: Sözde Ermeni Soykırım meselesi, keza Kıbrıs meselesi geçen asırdan beri devam ediyor. Diğer 11 konu iktidarın yarattığı sorunlar. Birkaç örnek vereyim: FETÖ dediğimiz kurumun yarattığı bir sıkıntı var. Caatsa yaptırımları var. S-400, F-35, F-16 var. Doğu Akdeniz, Suriye var. Halk Bankası var. Türk ürünlerine uygulanan ilave vergiler var.”

ABD GÖREVLİLERİYLE LOBİ
Erozan, ABD devlet görevlileriyle ve önemli danışmanlarla irtibatta olduklarını aktardı. Amerikalıların Türkiye’de seçim güvenliğine ilişkin kaygılı olduğunu belirtti. “Bizim ‘teknik’ dediğimiz, onların danışmanlar grubu. Bir anlamda senatör ve kongre üyelerini yönlendiren raporlama yapan kişiler. Hem dışişleri bakanlığıyla konuşuyoruz hem milli güvenlik konseyi var, onunla konuşuyoruz. Düşünce kuruluşlarıyla konuşuyoruz. Bir anlamda Türk festivalini lobi faaliyeti olarak görüyoruz. Onlarla birlikte ileriye yönelik neler yapılabileceğine ilişkin bir istişare içindeyiz… Bir tedirginlik var. Bunlar Trump olayı yaşadılar. Kafalarında onun yarattığı travmadan hareketle Türkiye’de Erdoğan seçimi kaybederse ne yapar sorusu da gündeme geliyor. Erdoğan’ın çatışmacı ruhundan kaynaklanan sebeplerle Türkiye’de de Turumpvari diyebileceğimiz bir durum çıkabilir mi diye soru işaretleri var. Bunu da sordular bize.”

CIA BAĞLANTILI KURULUŞLARLA TOPLANTI
İyi Parti Uluslararası Politikalar Başkanı Ahmet Kamil Erozan “Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü (WYDE)” ve “Carnegie Uluslararası Barış Vakfı (CUBV)” ile buluştuklarını açıkladı. WYDE, ABD’nin Türkiye başta olmak üzere Batı Asya’ya dair araştırmalar yapan bir düşünce kuruluşu. CIA ile derin bağlantıları olan enstitü, “Rand Corporation” gibi sıklıkla Türkiye aleyhine yayınlar yapan kuruluşlarla yakın ilişki içerisinde. Enstitünün Türkiye uzmanı Soner Çağaptay. Çağaptay, ABD Dış İlişkiler Konseyi’nin (CFR) yayın organı Foreign Affairs gibi birçok batı merkezli yayın organlarında Türkiye aleyhtarı yazılar yazıyor. CUBV de 1910 yılında Adrew Carnegie tarafından kurulan bir yayın ve araştırma kuruluşu. Vakıf, uluslararası şebekeler oluşturarak ABD eksenli politikaları yaymaya yönelik eylemleriyle biliniyor. Suriye ve Irak konusundaki çalışmaları ile öne çıkıyor.

Translate »