Haarp teknolojilerine giriş: Depremler sentetik olarak yapılabilir mi?
DEPREMLER SENTETİK OLARAK YAPILABİLİR Mİ?
HAARP TEKNOLOJİLERİ DOĞRU MU?
MARAŞ DEPREMİNDE BÖYLE BİR ŞÜPHE VAR MI?
-1. Bölüm-
Haarp teknolojilerine giriş:
Tarihe baktığımızda HAARP teknolojisini ilk kullananlar ABD değil, Ruslar olduğu söyleniyor.
04/07/1976 tarihinde bugünkü ABD’nin elindeki Alaska’daki HAARP teknolojisinin ilk prototipini Rusya, SSCB döneminde 40 MV gücünde 3 tesis kurarak denemişti.
“Rus Ağaçkakanı” denilen bu tesislerin çalışması 1993 yılına kadar devam etmiş, ABD, Rusları California eyaletini yakmakla suçlamıştı.
Bu dönem içinde eyalette kuraklık, yangınlar, iklim değişiklikleri, seller meydana gelmişti.
Tesis kapatıldığında eyaletteki iklim normale dönmüştü.
10/12/1976 yılında Birleşmiş Milletler bir karar alarak, “iklim değişikliği için teknoloji üretiminin yasak olduğunu” ilan etti.
Böyle bir karar, bu biçimde bir tehlikenin varlığını teyit eder mahiyettedir.
İklim değişikliği, sebepsiz orman yangınları, 2021 yazında Türkiye’nin çeşitli yerlerinde (kimi Akdeniz ülkelerinde) aynı anda ortaya çıkan 70 civarında orman yangını tutuşturmanın uzaydan yapılabileceğini gösterdi.
1999 depreminden hemen önce Gölcük’ten Avcılar’a kadar geniş bir alanda görülen “ateş topu” ile ilgili bilimsel bir açıklama yapılamıyordu.
Bazı bilim adamlarının görülen ateş topunun “deprem ışıması” olduğunu söylemelerine rağmen, neden diğer depremlerde de benzeri bir ışıma yaşanmadığı sorusunun cevabı net olarak verilemiyordu.
Öyle olsa bile, bu da sadece bir tez ve geçerliliği/geçersizliği de en fazla diğer tezler kadar şüphe uyandırıyor.
Bazıları, HAARP’ın zihin kontrolü için kullanılabileceğini söylüyor.
Bunun küresel çapta nasıl yapılacağı hareket halindeki 8 milyar insanın beynine nasıl girileceği muamma olarak söylenti seviyesinde konuşulmaya devam ediyor.
Diğerleri, HAARP’ın deprem yaratmada kullanılabilir bir silah olduğunu söylüyor.
“Patlama yaratmayan veya bomba olmayan bir nükleer silah olarak algılanabilir”, diyorlar.
Dünya üzerinde herhangi bir noktada muazzam bir gamma radyasyonu patlaması yaratılabilir.
Hiçbir ses veya gözle görünür saldırı olmadan, ciddi yıkım gerçekleştirilebilir.
Bu özelliğiyle HAARP, gizli sinsi saldırı aracı olabilir.
Elektromanyetik indükleme ile parçacık seviyesinde patlamalar yaptırılabilir. Bunu başarmak hangi mesafeden ne kadar enerji kullanılarak yapılabilir, burası araştırılarak bir sonuca varılabilir.
Yıllar önce Jeofizikçilerden Prof. Gordon J.F. MacDonald, HAARP ile yapılabilecekleri şöyle sıralamıştır:
Kutuplar eritilebilir veya yerinden oynatılabilir.
Ozon tabakası ile oynanabilir.
Deprem yaratılabilir.
Okyanusların dalgaları kontrol edilebilir.
Dünyanın enerji alanlarıyla oynayarak, insan beyni kontrol altına alınabilir.
Radyasyon yaymayan termonükleer patlama bile yapılabilir. (1)
Bu ifadelere; dünya tersine döndürülebilir, dönüş hızı artırılabilir, yavaşlatılabilir, Ay’a mesafesi uzatılabilir, kısaltılabilir, kutuplar yer değiştirilebilir, günün süresi artırılabilir, azaltılabilir gibi fantastik fikirler de ilave edilirse hiç fena olmaz!
Tek bir düğmeye basarak, yerel fırtınalar yaratabilseydiniz, potansiyel savaş alanlarına giden yolları düşman orduların veya malzeme tedarikini durduracak şekilde çamur içinde bırakabilseydiniz?
Düşman füzelerinin yönünü değiştirebilseydiniz, füzeleri, elektronik araçlarla atıldıktan kısa bir müddet sonra patlatabilseydiniz, düşman askerini aptallaştırıp ne yapacağını bilmez hale getirseydiniz, ya da derin bir uykuya daldırıp uyutsaydınız, tek kurşun atmadan zafer kazanırdınız.
ABD Savunma Bakanlığı, Vietnam Savaşlarından bu yana böyle teknolojileri hayal ediyordu.
O savaş sırasında, düşmanın ana malzeme tedarik yolları üzerine bulutlar ekmeye yağmur yağdırmaya çalışmışlardı.
Ağaçların yapraklarını dökmüşlerdi, vakum bombaları atmışlardı, sivil kayıpları artırmak için havanın oksijenini yok eden kimyasal bombalar atmışlardı.
Savaşçı bir ülkenin tarım alanlarını rüzgârla talan edecek kıta genişliğinde kasırgalar yaratabilseydiniz?
İstediğiniz zaman kıtlık başlatır hasmın savaşma imkân kabiliyetini yok ederdiniz.
Bunlar HAARP benzeri araçların orijinal planının parçalarıdır.
Atmosferin üst tabakasını, iyonosfer ve magnotosferi değiştirmek, dünyadaki hayatı değiştirmek veya hatta sona erdirmek anlamına gelmez mi?
HAARP bir yönüyle de hava akımlarını kontrol ederek bütün bir kıta üzerinde hava durumunu belirgin şekilde değiştirmek, yönünü değiştirmek gücüne sahip olmak demektir.
-Atmosferin görünümü ŞEKİL 6-
23 Mart 1983’te, Başkan Ronald Reagan, “Bilim adamlarını insanlık ve dünya barışı için çalışmaya, bize karşı kullanılacak nükleer silahları etkisiz kılacak araçlar geliştirmeye çağırıyorum” dedi.
1990’lı yıllarda Reagan’ın bu çağrısı yerine getirildi: Alaska’da kurulu HAARP İstasyonu, 1993 yılında faaliyete geçmiş olup şu an aktif olan IRI (İyonosferik Araştırma Aracı) 2007 yılında tamamlanmıştır. Ağustos 2015’te tesis ve tüm donanımları Alaska Fairbanks Üniversitesine devredilmiştir.
HAARP’ın amacı iyonosferi analiz ederek radyo iletişim, izleme ve navigasyon için teknolojik iyileştirme potansiyelini araştırmaktır.
-ŞEKİL 9,
HAARP programı Alaska Gaskona bölgesinde Amerikan Hava Kuvvetlerine ait bir arazi üzerinde yer alan ve büyük, yarı-arktik bir tesis olan HAARP Araştırma İstasyonunu işletmektedir.
Bu istasyondaki en önemli ve en meşhur cihaz IRI’dır. Bu cihaz yüksek frekans bandında çalışan yüksek güçlü bir radyo vericisidir.
IRI ile iyonosferin limitli (sınırlı) bir bölgesi uyarılabilir.
VHF (yüksek frekans) UHF (ultra yüksek frekans) ve UHS (ultra yüksek hız) radarı, fluxgate manyetometresi (manyetik çizgilerin yönünü ve yoğunluğunu ölçen bir araç), digisonde (bir iyonosferik ses cihazı), indüksiyon manyetometresi gibi diğer aletler IRI tarafından uyarılan bölgedeki fiziksel süreçlerin incelenmesi için kullanılır.
Merkezde yüksek frekansta radyo sinyali yayınlayabilen toplam 180 adet anten bulunmaktadır.
IRI ile iyonosferi anten gibi kullanarak düşük frekanslı elektromanyetik dalgalar yaratılabilir ve zayıf kuzey ışıkları (aurora) benzeri parlamalar ve ışımalar elde etmek mümkündür.
Bu HAARP tesisi uzayda dolaşan 1000 civarındaki Amerikan sonda ve uydularıyla birlikte çalıştıklarından devasa bir kapasite yaratmaktadır.
-ŞEKİL 8
Yetkililere göre bu tesislerin amacı füzeleri havada imha etmek, toprağın altını incelemek, denizaltılarla haberleşmeyi kolaylaştırmak ve büyük bir alandaki tüm haberleşmeyi kesmek gibi çok çeşitli gayeleri vardır.
Bu cihazların tetiklenmiş deprem yaratıp yaratmayacağına ilişkin delil elde etmek için HAARP teknolojisinin nasıl çalıştığını araştırmaya devam edeceğiz.
.
Suat Gün, dikGAZETE.com