İşgal başladı! İsrail tankları Suriye topraklarında
Terör örgütü HTŞ Şam’a girince İsrail ordusu Suriye sınırını aştı, tampon bölgeyi ele geçirdi. Golan Tepeleri’ne ciddi boyutta personel ve tank sevk edildi; askeri hazırlıklar sürüyor. İşgalin ‘uzun süreli’ olacağı mesajı veriliyor. Tel Aviv, Golan’daki mevzileri adım adım genişletmeyi planlıyor
İsrail tankları bu sabaha karşı Golan Tepeleri’nin Suriye tarafında kalan Kuneytra’ya girdiği ve kısmen ele geçirdiği bildirildi. Suriyeli ve Lübnanlı kaynaklara göre tanklar, Şam yönetiminin düşmek üzere olduğu haberlerinin gelmesiyle harekete geçti, bölgeye mevzilenen topçular da ateş açtı. İsrail ordusu, güçlerinin Golan’daki tampon bölgeyi işgal ettiğini teyit etti. Nitekim Kuneytra’nın bir kısmı bahsi geçen tampon bölgede kalıyor.
Tel Aviv’den yapılan açıklamada, “Silahlı Kuvvetler, Golan Tepeleri’ndeki toplulukların ve İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlamak amacıyla tampon bölgeye ve savunması gerekli olan bir dizi alana asker konuşlandırdı.” denildi. Ordu, bu kararın “yeni bir değerlendirme” ve “silahlı kişilerin tampon bölgeye girme ihtimali” üzerine alındığını iddia etti. Asker konuşlandırmasının “geçici” bir önlem olduğunu, ancak gelişmelere bağlı olarak orada “uzun süre kalabileceğini” duyurdu.
KAPALI ASKERİ ALAN
İsrail ordusunun yayınladığı görüntülerde, askerlerin Suriye sınırındaki bariyerleri güçlendirdiği ve buldozerlerle tanksavar siperleri kazdığı görülüyor. Uzmanlar, İsrail güçlerinin tampon bölgeyi Suriye içlerine doğru farklı safhalarda genişletmeyi planladığını düşünüyor.
Ordu, Golan Tepeleri’nde kapalı askeri bölgeler oluşturdu. Tarım alanlarına ay sonuna kadar sivillerin girişinin yasaklanacağını duyurdu. Çiftçilerin, “askeri gerekliliklere bağlı olarak” kapalı bölgelerdeki bazı alanlara “birkaç saatlik sürelerle” girmelerine izin verilecek. Ayrıca bazı okulların çevrimiçi eğitime geçeceği kaydedildi.
ÇİFT TÜMEN VE FAZLASI
Edinilen bilgiye göre cumartesi gecesi itibarıyla 98. Tümen ile paraşütçüler ve komando tugayları da Golan Tepeleri’nde bulunuyor. 210. Tümen ve Golan için yeni oluşturulan Pereh özel birimi halihazırda bölgede yer alıyor. İsrail ordusu tüm bu takviyelerin dışında cuma günü bölgeye hava birliklerinin de intikal ettirileceğini duyurmuştu.
Bir başka çarpıcı gelişme de cumartesi gecesi Tel Aviv’den gelen Golan Tepeleri’nin Suriye tarafında bulunan Birleşmiş Milletler güçlerine ait bir karakola silahlı güçlerce saldırı düzenlediği, İsrail ordusunun BM askerlerine grupları püskürtmede yardımcı olmak için müdahale ettiği açıklaması oldu. Bu operasyonun tampon bölgenin işgalinden sadece birkaç saat önce meydana gelmiş olması dikkat çekiyor.
İsrail güçleri zaman zaman kısa süreli ihlallere imza atsa da 1974’te imzalanan Ayrılma Anlaşması’ndan bu yana ilk kez Suriye sınırındaki tampon bölgede mevzileniyor. Ayrılık Anlaşması, Yom Kippur Savaşı’nın sona ermesi ile imzalanmıştı.
PLANLAR ONAYLANDI
Ülke basınında çıkan ve Suriyeli kaynaklara dayandırılan haberlerde İsrail ordusunun ayrıca yine pazar sabaha karşı Şam yakınlarındaki bir silah fabrikasını vurduğu bildirildi. İsrail cuma ve perşembe günleri de bölgedeki silah depolarını hedef almıştı.
Cumartesi daha erken saatlerde İsrail Genelkurmay Başkanı Korgeneral Herzi Halevi, Suriye sınırına yaptığı ziyarette, ordunun “yerel unsurların sınıra doğru hareket etmediğinden emin olmak için izleme yaptığını” iddia etti. İhtiyaç duyulması halinde “çok güçlü bir saldırı ve savunma tepkisi” hazırlandığını, planların onaylandığını kaydetti.
ÜST ÜSTE TOPLANTILAR
Axios sitesi için çalışan İsrailli gazeteci Barak Ravid’e konuşan bir yetkili, İsrail güvenlik kabinesinin Suriye’deki çatışmalarla ilgili olarak pazar akşamı iki toplantı düzenleyeceğini söyledi. Güvenlik toplantılarının ilk ayağı cumartesi gecesi Binyamin Netanyahu liderliğinde düzenlendi ancak basına herhangi bir açıklama yapılmadığı gibi dışarı herhangi bir bilgi de sızdırılmadı.
Tel Aviv çok mutlu
Jerusalem Post gazetesinin pazar günkü başmakalesinde Şam’ın HTŞ’nin eline geçişinin İsrail’in Eylül ayından beri Suriye’ye düzenlediği hava saldırıları sayesinde meydana geldiği bir kez daha hatırlatıldı. Tel Aviv’in kısa vadede elde edeceği faydalar ise şu şekilde ifade edildi:
“Suriye’nin Direniş Ekseni’nden çıkarılmasında, Devrim Muhafızları Ordusu mensupları ile İran destekli milislere ev sahipliği yapma görevinin sona ermesinde ve bize yönelik potansiyel bir fırlatma rampası olma rolünün noktalanmasında İsrail’in açık çıkarları bulunmaktadır.
“Esad yönetimindeki Suriye, Hizbullah’ın Lübnan’daki gücünün önemli bir ayağıydı ve ülkeye füze ve gelişmiş silahların kaçakçılığı için ana kanal görevi görüyordu. Suriye’nin denklemden çıkmasıyla zaten sarsılmış olan Hizbullah kendini yeniden inşa etmede daha da büyük zorluklarla karşılaşacak.”
Bakan’dan ‘Kürtler’ vurgusu
Netanyahu’nun Likud Partisi’nden İsrail Diyaspora Bakanı Amichai Chikli, Şam’ın düşmesiyle ortaya çıkan en sevindirici gelişmenin “Kürtlerin güçlenmesi ve ülkenin kuzeydoğusundaki iktidarlarının pekişmesi ile genişlemesi” olduğunu ileri sürdü. Bakan’ın ayrıca Golan Tepeleri’ndeki tampon bölgenin ele geçirilmesi için bahanesi de hazır: “Suriye artık el-Kaide yan kuruluşu tarafından yönetiliyor.”
KÖRFEZE AÇILMA FIRSATI
Ana Muhalefet Lideri Yair Lapid ise “Bölgesel istikrarsızlıkla birlikte başa çıkmak için Suudi Arabistan ve İbrahim Anlaşması ülkeleriyle güçlü bir bölgesel koalisyon oluşturmanın her zamankinden daha önemli olduğunu” iddia etti. Birinci Trump döneminin sonlarında imzalanan İbrahim Anlaşması’na katılan diğer ülkeler Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Fas. Lapid, bu girişimin “İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’daki zorluklarla başa çıkmasına da yardımcı olacak kapsamlı bir diplomatik başarı” olacağını savundu.
Trump: Bu bizim savaşımız değil
Donald Trump, kendi yönetimi altında ABD’nin Suriye’de yaşananlara müdahil olmayı bırakacağını dolayısıyla PKK/PYD’ye verilen desteğin sona erebileceğinin sinyalini verdi. Trump, cumartesi günü Truth Social sosyal medya platformunda büyük harflerle şöyle yazdı: “ABD’nin bununla hiçbir ilgisi olmamalı. Bu bizim savaşımız değil. Son bulmasına izin verin. Karışmayın.”
Washington uzun süredir DEAŞ’ı yenme kisvesi altında Suriye’de güç bulunduruyor, PKK/PYD’ye hamilik yapıyor, ülkenin güneyindeki el-Tanf askeri üssünde Şam kuşatmasına da katılan terör odaklarını eğitiyor ve silahlandırıyor ayrıca Suriye’nin yeraltı zenginliklerini sömürüyor.
OBAMA’NIN ‘FAYDASI’
Trump ayrıca ilk döneminin selefi Barack Obama’ya da bir gönderme yaparak, “Obama, kumdaki kırmızı çizgiyi koruma taahhüdünü yerine getirmeyi reddetti. Rusya için Suriye’de Obama’yı gerçekten aptal göstermek dışında pek fazla faydası olmadı.” diye yazdı.
ABD’nin Orta Doğu’dan Sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Dan Shapiro ise aynı gün Amerika’nın Suriye’nin doğusundaki konuşlanmasının süreceğini belirtti. ABD varlığının “sadece DEAŞ’ın kalıcı yenilgisini sağlamak için orada olduğunu” iddia etti.
Ulus devlet yoksa…
Mısır’ın ünlü gazetesi Ahram geçen hafta Suriye’deki gelişmeler üzerine önemli bir başmakale yayımlanmıştı. Benzer tecrübeler yaşayan Mısır’ın ulus devlete bakış açısı şu çarpıcı ifadelerle kağıda dökülmüştü:
“Bölgedeki ülkelerin bütünlüğünü ve birliğini koruyan ulus devleti ve kurumlarını savunmak, son 10 yıldır Mısır’ın dış politikasının temel taşı olmuştur. Arap Baharı isyanları dalgasını izleyen yakın tarihimizin dersleri, demokrasi ve insan haklarına saygının kesinlikle bir öncelik olduğunu, ancak herhangi bir insan hakkı veya ilk etapta yaşama hakkı olacaksa ulus devletin birliğini ve bütünlüğünü korumak da eşit derecede önemli olduğunu açıkça ortaya koymuştur.”
Ahram ayrıca “bölgedeki tüm sıkıntıların gerçek kaynağı olarak İsrail’in Filistin ve Suriye topraklarındaki işgalinin devam etmesini” göstermiş, Netanyahu ile aşırılık yanlısı bakanlarının Suriye’deki gelişmeler üzerine sevinç çığlıkları attıklarını vurgulamıştı.
Kaynak:Aydınlık