İstihbarat skandalını İspanyol uzmana sorduk, ABD ile İspanya arasında neler oluyor?
İki ABD yetkilisinin İspanya’dan sınır dışı edilmesiyle ‘sonlanan’ ajan skandalının yankıları sürüyor. Biz de ünlü İspanyol siyaset bilimci Nuno Rodriguez’e konu hakkındaki görüşlerini sorduk. Krizi ‘beklenmedik’ olarak değerlendiren Rodriguez, bilinmeyenlere ışık tuttu.
İspanya‘daki ABD Büyükelçiliğinden iki yetkilinin, İspanyol istihbarat teşkilatı (CNI) ajanlarından bilgi sızdırdığı bu hafta içi ortaya çıktı. Bunun sonuncunda da Madrid’in ABD’li yetkilileri sınır dışı ettiğini dün duyurmuştuk:
Oldukça yakın ilişkileri bulunan iki müttefik arasında patlak veren skandalın ardındaki sis perdesini aralamak için aydinlik.com.tr, İspanyol analist Nuno Rodriguez ile görüştü.
‘ABD VE İSPANYA İSTİHBARATI İÇ İÇE’
İki ülkenin gizli servisleri ve orduları arasındaki ilişkinin yeni olmadığını belirterek söze başlayan İspanyol uzman, “Franco diktatörlüğü zamanında imzalanan 1953 Madrid Paktı’ndan bu yana ulusal topraklarda ABD askeri üsleri bulunduğunu” vurguladı.
Bu durumun iki ülke arasında zaman zaman gerginliklere de yol açtığını belirten Rodriguez, müttefik ülkelerin birbiriyle istihbarat paylaşmasının normal olduğunu fakat “hiçbir ülkenin tüm istihbaratını paylaşmak istemeyeceğini” ve sorunun da tam olarak buradan kaynaklandığını belirtiyor.
Ajan krizini “oldukça garip” bulan analist şu şekilde konuştu: “ABD’nin İspanyol yönetimine ve siyasetine sızdığı Franco ölmeden önce bile çok açık biçimde belgelenmiştir. Tüm İspanyol hükümetlerinin başbakanları üzerinde doğrudan etkisi olan ABD’ye hangi ilgi çekici bilgi sızdırılabilir?”
‘İSPANYA’YI YÖNETENLER ABD’Lİ DEMOKRATLARIN UZANTISI’
İspanya’da iktidarda bulanan Sosyalist İşçi Partisinin (PSOE) ABD’li güç gruplarıyla yakın ilişkisi olduğunu ifade eden Rodriguez, PSOE üyelerinin “NATO’nun uluslararası diplomasisinde ve Atlantik yanlısı örgütlerde önde gelen isimler” olduğunu söyledi. Hatta konuyu daha da ileri götürerek pek çok kişinin PSOE’yi “ABD Demokrat Partisinin Avrupa’daki uzantısı olarak gördüğünü” belirtti.
‘SÜREÇ, CNI BAŞKANI’NIN GÖREVDEN ALINMASIYLA BAŞLADI’
Peki ne oldu da böylesine sıkı ilişkiler kuran iki ülke, bir istihbarat krizinin içerisine düştü?
“Mahkum edilen bağımsızlık yanlısı Katalan liderleri meşru ve yasal olarak izleyen CNI’nın başkanı, hükümetin siyasi çizgisine daha uygun yeni bir müdürle değiştirildi. Yeni başkanın yaptığı ilk şey, ulusal güvenliği tehlikeye atan yıkıcı unsurların izlenmesine son vermek ve CNI’yı altüst ederek istihbarat ajanlarında değişikliğe gitmek oldu.”
Hükümetin CNI’da gerçekleştirdiği bu siyasi yeniden yapılanmanın “ajan krizi”nin dışında tutulamayacağını belirten İspanyol yorumcu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yeni ve daha politize CNI ile birlikte bilgi sızıntıları durumu ortaya çıktı. El País gibi PSOE’ye bağlı gazeteler bu bilgiyi yaydı. CNI’nin iç güvenlik protokollerini harekete geçirdiği ve iki istihbarat ajanının şu anda hapiste olduğu varsayılmakta.”
‘CNI, KENDİSİNİ YARATAN ABD’DEN BİR ŞEYLER Mİ GİZLİYOR?’
Suyun son derece bulanık olduğunu ifade eden Rodriguez, ABD Büyükelçiliği yetkililerinin sınır dışı edilmesinin hiçbir şeyi açıklığa kavuşturmadığını aksine birçok yeni sorunun gündeme geldiğine işaret ediyor:
“Bu CNI’ye karşı bir karalama operasyonu mu? Yoksa CNI içinde siyasi bir tasfiye operasyonu mu? Bu dava nedeniyle CNI’da hangi siyasi değişiklikler yapılacak? İspanya’yı yöneten siyasi partinin, kendisini yaratan ABD’den sakladığı sırlar var mı?”