Tezkereye ‘hayır’ ABD’ye hoş görünmeye ‘evet’
Suriye ve Irak’a yönelik tezkerelere yabancı asker bulundurma yetkisi nedeniyle “hayır” diyeceğini ilan eden CHP’nin geçmişte “evet” oyu verdiği tezkerelerde de aynı bölümlerin olduğu görüldü
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Suriye ve Irak’a yönelik tezkereye bu yıl da “hayır” diyeceklerini açıklaması tartışma doğurdu. Kılıçdaroğlu yabancı asker bulundurma yetkisi nedeniyle tezkereye karşı olduklarını söyledi. AK Parti ve MHP’den cevaplar verildi. “Geçmişte CHP ‘evet’ diyordu, iki yıldır ‘hayır’ diyor. Ne değişti?” sorusu gündeme getirildi. CHP’nin geçmişte “evet” oyu verdiği tezkerelerde de yabancı asker bulundurma bölümlerinin olduğu görüldü. CHP’den “Her tezkere geldiği dönemin şartlarına göre değerlendiriliyor.” izahı yapıldı.
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Korkmazcan, Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, Eski CHP İstanbul Milletvekili Emekli Kurmay Albay Dr. Dursun Çiçek ve Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ CHP’nin tezkere tavrına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Korkmazcan’ın “Bu tavır kurumsallaşırsa bazı CHP’lilerin dile getirdiği CHP’nin 11. kattaki yabancı danışmanlar eliyle yönetildiği iddiaları doğrulanacaktır.” sözleri dikkat çekti. Başbuğ da “Tezkere tavrı CHP’nin son süreçteki siyasi hattıyla gayet tutarlı.” dedi. Çiçek, “Tam destek vermeli.” cümlesini kurarken Ateş ise bu konuda grup kararı alınamayacağını not düşerek tutumun anayasa ve iç tüzüğe aykırı olduğuna değindi.
‘SINAV NİTELİĞİNDE’
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Korkmazcan, parti olarak tezkereyi desteklediklerini bildirdi. CHP’nin terörle mücadele konusundaki ayak sürümelerinin kurumsallaşması halinde yabancı danışmanlar eliyle yönetildiği iddialarını doğrulayacağını söyledi. “Suriye ve Irak’a yönelik olarak Meclis gündemine gelecek olan tezkere CHP için bir sınav niteliğinde.” ifadelerini kullanan Korkmazcan şunları dile getirdi:
“CHP, bu tezkereye eğer bahsettiği altı boş gerekçelerle ‘hayır’ derse Türk milleti ve Türk Ordusu’yla karşı karşıya gelecektir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin sınır ötesinde terörle mücadelesinin yasal dayanağı olan tezkereye karşı çıkmanın meali budur. Bu tavır CHP’nin son yıllarda izlediği politikalarla örtüşse de gelenek, görenek ve programıyla örtüşmemektedir. Seçmen kitlesinin eğilimiyle örtüşmemektedir. Ve bu tavır yani terörle mücadeledeki ayak sürüme kurumsallaşırsa, yani sürekli hale gelirse yalnızca CHP’ye zarar vermekle kalmaz, Türkiye’ye de zarar verecektir. Bizzat CHP’lilerin dile getirdiği CHP’nin 11. kattaki yabancı danışmanlar eliyle yönetildiği iddialarını doğrulayacaktır. CHP’nin bu konularda HDP ile yarışır konuma geldiği açıkça görünüyordu. CHP milletvekillerinin Türk milletinin kırmızı çizgisine uygun davranmalarını arzu ediyorum. Vatan Partisi olarak tezkereyi canı gönülden onaylıyoruz.”
‘TAM DESTEK VERMELİ’
25 ve 26. Dönem CHP İstanbul Milletvekili Emekli Kurmay Albay Dr. Dursun Çiçek de partisinin tezkereye ‘evet’ oyu vermesi gerektiğini savundu. Görüşlerini CHP Meclis Grup Başkanvekilleriyle de paylaştığını aktaran Çiçek, geçmişte de yabancı asker bulundurma bölümlerinin metinlerde yer aldığını, bunun bir prosedür olduğunu kaydetti. Çiçek şöyle anlattı:
“Daha önce ‘evet’ dediğimiz kararlarda da bu madde vardı. Uygulamada da yurt dışından böyle bir talebin olması hiç gündeme gelmedi. NATO ile uyum gereği böyle bir bölüm olabilir. Ancak bu tezkereler uzun yıllardır bir rutin halinde Meclis’e gelir. CHP’nin bu tezkereye ‘evet’ demesi gerektiğini düşünüyorum. Bu görüşümü de Meclis Grup Başkanvekillerimizle paylaştım. CHP, tezkere başta olmak üzere terörle mücadelede Türk Silahlı Kuvvetlerine tam destek vermelidir.”
‘EN ÖNEMLİ GÖSTERGE’
Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ, Kılıçdaroğlu’nun ilan ettiği tezkere tavrının CHP’nin siyasi hattıyla tutarlı olduğunun altını çizdi. CHP’nin Amerikan çıkarları ekseninde hareket ettiğini öne süren Başbuğ şunları belirtti:
“Yabancı asker bölümünün hiç uygulanmadığını, bir prosedür olarak oraya yazıldığını herkesten iyi biliyorlardır. ABD için çember giderek daralıyor. ABD’nin bölgeye İsrail için yolladığı savaş gemisi bile Türkiye’ye mesaj. CHP bir süredir Amerikan çıkarları ekseninde hareket ediyordu. Tezkere tavrı CHP’nin son süreçteki siyasi hattıyla gayet tutarlı. Tezkereye ‘hayır’ diyeceklerini bildirerek yine öyle yapmış oldular. Eskiden de zoraki ‘evet’ diyorlardı, şimdi artık HDP’yle birlikte gönül rahatlığıyla ‘hayır’ diyorlar. Atatürk’le uzaktan yakından ilgilerinin kalmadığının en önemli göstergesi.”
12 Ekim 2023 00:00 GÜNCELLEME: 12 Ekim 2023 01:40
Tezkereye ‘hayır’ ABD’ye hoş görünmeye ‘evet’
Suriye ve Irak’a yönelik tezkerelere yabancı asker bulundurma yetkisi nedeniyle “hayır” diyeceğini ilan eden CHP’nin geçmişte “evet” oyu verdiği tezkerelerde de aynı bölümlerin olduğu görüldü
A+ A-
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Suriye ve Irak’a yönelik tezkereye bu yıl da “hayır” diyeceklerini açıklaması tartışma doğurdu. Kılıçdaroğlu yabancı asker bulundurma yetkisi nedeniyle tezkereye karşı olduklarını söyledi. AK Parti ve MHP’den cevaplar verildi. “Geçmişte CHP ‘evet’ diyordu, iki yıldır ‘hayır’ diyor. Ne değişti?” sorusu gündeme getirildi. CHP’nin geçmişte “evet” oyu verdiği tezkerelerde de yabancı asker bulundurma bölümlerinin olduğu görüldü. CHP’den “Her tezkere geldiği dönemin şartlarına göre değerlendiriliyor.” izahı yapıldı.
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Korkmazcan, Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, Eski CHP İstanbul Milletvekili Emekli Kurmay Albay Dr. Dursun Çiçek ve Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ CHP’nin tezkere tavrına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Korkmazcan’ın “Bu tavır kurumsallaşırsa bazı CHP’lilerin dile getirdiği CHP’nin 11. kattaki yabancı danışmanlar eliyle yönetildiği iddiaları doğrulanacaktır.” sözleri dikkat çekti. Başbuğ da “Tezkere tavrı CHP’nin son süreçteki siyasi hattıyla gayet tutarlı.” dedi. Çiçek, “Tam destek vermeli.” cümlesini kurarken Ateş ise bu konuda grup kararı alınamayacağını not düşerek tutumun anayasa ve iç tüzüğe aykırı olduğuna değindi.
‘SINAV NİTELİĞİNDE’
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Korkmazcan, parti olarak tezkereyi desteklediklerini bildirdi. CHP’nin terörle mücadele konusundaki ayak sürümelerinin kurumsallaşması halinde yabancı danışmanlar eliyle yönetildiği iddialarını doğrulayacağını söyledi. “Suriye ve Irak’a yönelik olarak Meclis gündemine gelecek olan tezkere CHP için bir sınav niteliğinde.” ifadelerini kullanan Korkmazcan şunları dile getirdi:
“CHP, bu tezkereye eğer bahsettiği altı boş gerekçelerle ‘hayır’ derse Türk milleti ve Türk Ordusu’yla karşı karşıya gelecektir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin sınır ötesinde terörle mücadelesinin yasal dayanağı olan tezkereye karşı çıkmanın meali budur. Bu tavır CHP’nin son yıllarda izlediği politikalarla örtüşse de gelenek, görenek ve programıyla örtüşmemektedir. Seçmen kitlesinin eğilimiyle örtüşmemektedir. Ve bu tavır yani terörle mücadeledeki ayak sürüme kurumsallaşırsa, yani sürekli hale gelirse yalnızca CHP’ye zarar vermekle kalmaz, Türkiye’ye de zarar verecektir. Bizzat CHP’lilerin dile getirdiği CHP’nin 11. kattaki yabancı danışmanlar eliyle yönetildiği iddialarını doğrulayacaktır. CHP’nin bu konularda HDP ile yarışır konuma geldiği açıkça görünüyordu. CHP milletvekillerinin Türk milletinin kırmızı çizgisine uygun davranmalarını arzu ediyorum. Vatan Partisi olarak tezkereyi canı gönülden onaylıyoruz.”
‘TAM DESTEK VERMELİ’
25 ve 26. Dönem CHP İstanbul Milletvekili Emekli Kurmay Albay Dr. Dursun Çiçek de partisinin tezkereye ‘evet’ oyu vermesi gerektiğini savundu. Görüşlerini CHP Meclis Grup Başkanvekilleriyle de paylaştığını aktaran Çiçek, geçmişte de yabancı asker bulundurma bölümlerinin metinlerde yer aldığını, bunun bir prosedür olduğunu kaydetti. Çiçek şöyle anlattı:
“Daha önce ‘evet’ dediğimiz kararlarda da bu madde vardı. Uygulamada da yurt dışından böyle bir talebin olması hiç gündeme gelmedi. NATO ile uyum gereği böyle bir bölüm olabilir. Ancak bu tezkereler uzun yıllardır bir rutin halinde Meclis’e gelir. CHP’nin bu tezkereye ‘evet’ demesi gerektiğini düşünüyorum. Bu görüşümü de Meclis Grup Başkanvekillerimizle paylaştım. CHP, tezkere başta olmak üzere terörle mücadelede Türk Silahlı Kuvvetlerine tam destek vermelidir.”
‘EN ÖNEMLİ GÖSTERGE’
Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ, Kılıçdaroğlu’nun ilan ettiği tezkere tavrının CHP’nin siyasi hattıyla tutarlı olduğunun altını çizdi. CHP’nin Amerikan çıkarları ekseninde hareket ettiğini öne süren Başbuğ şunları belirtti:
“Yabancı asker bölümünün hiç uygulanmadığını, bir prosedür olarak oraya yazıldığını herkesten iyi biliyorlardır. ABD için çember giderek daralıyor. ABD’nin bölgeye İsrail için yolladığı savaş gemisi bile Türkiye’ye mesaj. CHP bir süredir Amerikan çıkarları ekseninde hareket ediyordu. Tezkere tavrı CHP’nin son süreçteki siyasi hattıyla gayet tutarlı. Tezkereye ‘hayır’ diyeceklerini bildirerek yine öyle yapmış oldular. Eskiden de zoraki ‘evet’ diyorlardı, şimdi artık HDP’yle birlikte gönül rahatlığıyla ‘hayır’ diyorlar. Atatürk’le uzaktan yakından ilgilerinin kalmadığının en önemli göstergesi.”
‘ANAYASA VE İÇ TÜZÜĞE AYKIRI’
CHP eski genel başkan yardımcısı Yılmaz Ateş ise Kılıçdaroğlu’nun Irak ve Suriye Tezkeresi hakkındaki kararının anayasaya ve iç tüzüğe aykırı olduğunu iddia etti. Ateş, “Milletvekillerimiz, CHP’nin tarihi misyonunu ve Türkiye’nin ulusal çıkarlarını ilkesiz ittifaklar ve Amerika’ya hoş görünmeye feda etmemelidirler.” uyarısında bulundu.
Ateş şöyle temellendirdi: “Bu karar, hukuka, Türkiye’nin ulusal çıkarlarına, CHP’nin misyon ve çıkarlarına aykırıdır. 2010 yılından beri Kılıçdaroğlu ve sözcülerinin Ege, Kıbrıs, Doğu Akdeniz, Azerbaycan, laik-üniter devlet sistemimizi yıkmayı hedefleyen terör örgütleri konusundaki söylem ve kararları CHP’ye büyük zarar vermiştir. Bu sorumsuzluğun ağır faturasını CHP ve iktidar muhalifi vatandaşlarımız ödemeye devam ediyorlar. Kılıçdaroğlu’nun Suriye ve Irak tezkersine ‘hayır’ kararı anayasamıza, TBMM İç Tüzüğüne aykırıdır. Anayasamıza göre bu konuda grup kararı alınamaz. Görüşmeye açılmadan grup eğilimi ortaya çıkmaz. Kendi iradesini üyesi olmadığı yenilenen grubun kararı olarak kamuoyuna sunması, milletvekillerinin özgür iradesine de aykırıdır. Kılıçdaroğlu iktidardan anayasaya beklediği saygıyı, kendi milletvekillerine göstermemiştir. CHP milletvekilleri partisinin tarihi misyonunu, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını, ilkesiz ittifaklara, Amerika’ya hoş görünmeye feda etmemelidir.”
MHP’DEN TEPKİ
AYDINLIK / ANKARA
Kılıçdaroğlu’nun tezkere açıklamalarına, MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın yanıt verdi. CHP’nin, yakın geçmişte bazı hükümet tezkerelerine evet oyu verdiğini hatırlatan Yalçın, ‘Ancak ne zaman CHP’nin başına Kılıçdaroğlu getirilmiştir, CHP politikalarına yön veren nispî hassasiyetlerin yerini temelli akıl ve basiret fukaralığı almıştır’ dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun önceki gün Türk askerinin Irak ve Suriye’deki görev süresinin uzatılmasına ilişkin tezkereye ilişkin yaptığı açıklamaları değerlendirdi.
Yalçın, Cumhuriyet’i kuran parti unvanına sahip CHP’nin, Kemal Kılıçdaroğlu’nun sevk ve idaresinde adım adım bölücülerin saflarına ve emperyalist aktörlerin kucağına savruluş hikayesini yıllardır üzüntüyle seyrettiklerini belirtti. Atatürk’ten sonra CHP’yi yöneten siyasetçilerin hiçbirinin Türk milliyetçiliği lafzını ağzına bile almadığını kaydeden Yalçın şu ifadeleri kullandı: “Her şeye rağmen CHP, yakın geçmişte Türkiye’nin bekası ve güvenlik öncelikleri doğrultusunda yurt dışına asker sevk edilmesi için TBMM’ye sunulan bazı hükümet tezkerelerine evet demiştir. Ancak ne zaman CHP’nin başına FETÖ’nün kaset operasyonları sonrası tepeden inme Kemal Kılıçdaroğlu getirilmiştir, CHP politikalarına yön veren nispî hassasiyetlerin yerini temelli akıl ve basiret fukaralığı almıştır.”
‘TERÖRİSTLERE KIYAMIYOR’
“Lozan’ı savunur görünüp CHP’yi Sevrcilerin dümen suyunda götürmesi, milliyetçilikten dem vurup partide PKK sevici ve Marksistleri öne çıkarması, Kemal Kılıçdaroğlu’ndaki tezkere rahatsızlığının şifrelerini vermektedir.” diyen Yalçın şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türk askerinin Suriye’de bulunmasından Kemal Kılıçdaroğlu’nun duyduğu rahatsızlığın, çektiği sancının sebebi bellidir. Kılıçdaroğlu; seçimlerde birlikte hareket ettiği, sözleri ve fiilleriyle destek verdiği bölücülerin Suriye’deki uzantılarının başına bir şey gelmesini istememektedir. Kılıçdaroğlu, kaderdaşı teröristlere kıyamamaktadır. Ne Türkiye’nin bekası, ne de güney sınırlarımızdan ülkeye ve milletimize yönelen terör tehdidi CHP’nin başındaki zatın umurundadır.”