Trump gelirken Batı Asya’da çizgiler muğlaklaşıyor
Trump’ın Körfez ülkelerini ziyareti değişimlere gebe. ABD-HAMAS arasındaki görüşmelerin olumlu sonuçlar vermesi, Tel Aviv’deki gerginliği artırıyor. Netanyahu, ABD ile güvenlik işbirliğini azaltmak istediğini söylüyor. Trump ateşkese doğru iterken, Netanyahu savaş tehditlerini sürdürüyor
ABD Başkanı Donald Trump’ın Batı Asya turuna saatler kala bölgede diplomatik trafik hız kazandı. HAMAS, ABD ile görüşmelerin bir süredir devam ettiğini; sınır kapılarının açılması ve Gazze’ye yardım malzemelerinin ulaştırılması için atılan adımlar kapsamında İsrail-Amerikan çifte vatandaşı Idan Alexander’ın serbest bırakılacağını duyurdu. Arap ve İsrailli yetkililer kararı, HAMAS’ın Trump’a yönelik bir “iyi niyet gösterisi” olarak yorumladı. Yediot Aharonot gazetesi, Tel Aviv’in Alexander’ın serbest bırakılmasına ilişkin müzakerelerde yer almadığını bildirdi.
HAMAS’ın Gazze’deki lideri Halil el-Hayya, pazar akşamı yaptığı açıklamada hareketin “savaşı sona erdirmek, esir değişimi yapmak ve Gazze’nin bağımsız ve profesyonel bir kuruluş tarafından yönetilmesi için nihai bir anlaşmaya varmak amacıyla yoğun müzakerelere derhal başlamaya hazır olduğunu” ifade etti. El-Hayya ayrıca sürece katkı sağlayan Katar, Mısır ve Türkiye’deki arabuluculara teşekkür etti.
KUTLAMA İÇİN ‘SABIRSIZLANIYOR’
ABD Başkanı ilerleyen saatlerde Alexander’ın serbest bırakılacağını doğruladı ve tüm ilgililere teşekkür etti. Gelişmenin, tüm rehineleri geri döndürmek ve 19 aylık savaşı sona erdirmek için daha geniş kapsamlı bir çabanın parçası olduğunu söyledi. “Kutlama gününü sabırsızlıkla bekliyorum!” diyen Trump’ın açıklamasında İsrail’in adını anmadı.
SADECE GÜVENLİK KORİDORU
Gazetemizin yayına hazırlandığı saatlerde rehine Alexander’ın pazartesi akşamı serbest bırakılması bekleniyordu. İsrail Başbakanlık Ofisi, HAMAS’ın kararının askeri baskı sonucu alındığını iddia etti ve şu ifadeyi kullandı: “İsrail herhangi bir ateşkese bağlı değil, yalnızca Idan Alexander’a güvenli geçiş sağlanmasına bağlı.” Nitekim Tel Aviv, Alexander’ın teslim edileceği saatlerde geçici dahi olsa ateşkes ilan etmeyecek; bunun yerine bir güvenlik koridoru oluşturacak.
Başbakanlıktan yapılan açıklama şu şekilde sürdü:
“İsrail kritik günlerden geçiyor. Diğer tutukluların serbest bırakılması için müzakereler devam edecek; Gazze’deki çatışmaların yoğunlaştırılması için hazırlıklar yapılıyor.”
Tel Aviv, söz konusu harekata başlamak için Trump’ın Batı Asya ziyaretinin sonuçlanmasını bekliyor.
WITKOFF: İSRAİL SAVAŞI BİTİRMEYE HAZIR DEĞİL
Washington-Tel Aviv hattında gerginlikler yaşandığı yönünde çok sayıda haberin çıktığı bu dönemde, Trump’ın İsrail’e uğramayacak olması dikkat çekiyor. İki müttefikin arası, Yemen’deki Ensarullah ile ateşkes ve İran’la nükleer müzakere konularındaki görüş ayrılıkları yüzünden kısmen açılmış durumda.
Trump’ın yerine Tel Aviv’e giden isim ise Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff. Kanal 12’ye göre Witkoff, Washington ile Tel Aviv arasındaki anlaşmazlıkları vurgulamak istercesine esir ailelerine, ABD’nin “rehineleri geri almak istediğini ancak İsrail’in savaşı bitirmeye hazır olmadığını” söyledi. Yetkili, “İsrail, daha fazla ilerleme kaydedilebilecek bir yer görmesek de savaşı uzatıyor.” diye ekledi.
NETANYAHU’NUNKİ ‘BEYHUDE ÇABA’
Pazar ve pazartesi günleri İsrail basınında Witkoff’un ziyaretinin amacına dair farklı yorumlar yapıldı. Kanal 14’e göre hedef, Tel Aviv ile HAMAS arasında daha kapsamlı bir anlaşmaya varılması için baskı yapmak. Israel Hayom gazetesine bakılırsa Witkoff, Netanyahu’ya “Trump’tan bir mesaj” iletecek. Maariv gazetesi ise İsrail’in, ABD’nin kötü şartlar içeren bir anlaşmayı kabul etmesi yönünde baskı yapmasından endişe ettiğini aktardı.
Amerikan NBC kanalı, Trump’ın Netanyahu’nun Gazze’de yeni ve kapsamlı bir operasyon başlatma planlarına karşı çıktığını; bu tasarıları, bölgeyi yeniden inşa etme vizyonuna engel teşkil eden “beyhude bir çaba” olarak nitelendirdiğini aktardı.
ABD İLE GÜVENLİK İŞ BİRLİĞİNİ KESME İDDİASI
Öte yandan ABD Başkanı’nın Batı Asya’da “büyük bir açıklama” yapacağını söylemiş olması beraberinde çok sayıda spekülasyonu da getirdi. Bunlardan en dikkat çekici olanı ise ABD’nin Filistin Devleti’ni tanımaya yönelik birtakım adımlar atacağı haberleriydi. Bu iddialar öyle yaygınlaştı ki Maariv gazetesinin aktardığına göre Netanyahu, pazar günkü meclis oturumunda iddiaları reddetmek zorunda kaldı. Fakat aynı oturumda İsrail Başbakanı dikkat çekici bir şekilde, ABD’nin güvenlik yardımlarını kademeli olarak sona erdirme isteğini dile getirdi.
Suudilerin Filistin planı
ABD Başkanı’nın ziyareti sırasında Riyad’ın Trump’ı bölgesel bir paket anlaşmaya ikna etmeye çalışacağı bildirildi. İsrail kamu yayıncısı KAN; paketin, silahsızlandırılmış bir Filistin Devleti kurulmasını, Gazze’deki savaşın sona erdirilmesini, HAMAS’ın dağıtılmasını ve İsrail ile Arap ülkeleri arasında ilişkilerin normalleştirilmesini içerdiğini yazdı.
KAN’a konuşan Suudi yetkiliye göre bazı ayrıntılar değişebilir; ancak Filistin Devleti’nin kurulması ve savaşın sona erdirilmesi pazarlık yapılmayacak unsurlar arasında yer alıyor.
Trump’ın Veliaht Prens Muhammed bin Selman’dan ABD’de 1 trilyon dolarlık yatırım talebinde bulunması bekleniyor.
KALABALIK KADRO
Filistin gazetesi el-Kudüs’e göre Trump’ın Riyad temasları sırasında Veliaht Prens Muhammed bin Selman’la yapacağı görüşmede, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara da katılacak. Haberde, Selman’ın amacının, “Trump’ın Filistin Devleti kurulması talebine onay vermesini sağlamak” olduğu öne sürüldü.
KAYNAK:Aydınlık